Gebelik şekeri hakkında açıklamalarda bulunan Liv Hospital Samsun Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Tutal, bu durumun çoğu zaman gebeliğin 24-28. haftaları arasında ortaya çıktığını ancak bazı riskli vakalarda 13. haftadan itibaren test yapılabildiğini belirtti. Tanının, halk arasında "şeker yükleme testi" olarak bilinen oral glukoz tolerans testi ile konduğunu kaydeden Dr. Tutal, "Hiçbir risk faktörü olmasa bile gebelik şekeri gelişebilir. Bu yüzden tarama testi tüm gebelere önerilmektedir" dedi.
"Bilinmeyen şeker asıl risktir"
Şeker yükleme testinin zararının olmadığını belirten Tutal, "Testte alınan şeker miktarı, birkaç dilim tatlı ya da bir tabak pilavdaki şeker kadardır. Asıl riskli olan, annede gebelik şekeri bulunması ama bunun farkında olunmamasıdır" ifadelerini kullandı.
"Doğum travması, erken doğum, gelişim geriliği"
Dr. Tutal, "Anne kanındaki yüksek şeker bebeğe geçerek, onun aşırı insülin üretmesine ve normalden büyük doğmasına neden olur. Bu bebeklerde doğum travması riski artar. Erken doğum kararı gerekebilir. Ayrıca akciğer gelişimi yetersiz kalabilir. Doğum sonrası ise ciddi hipoglisemi (şeker düşüklüğü) atakları yaşanabilir" dedi.
"Anne için uzun vadeli diyabet riski"
Gebelik şekeri geçiren annelerin bir sonraki gebeliklerinde aynı sorunla karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Tutal, "Bu kadınlarda ilerleyen yaşlarda tip 2 diyabet riski de artar. Ancak sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle bu risk azaltılabilir" şeklinde konuştu.
Doğum sonrası kan şekeri ölçümlerinin önemine dikkat çeken Dr. Tutal, doğumdan yaklaşık 2 ay sonra yapılacak şeker yükleme testi ile kalıcı diyabet riski olup olmadığının belirlenebileceğini ifade etti.
Gebelik şekeri tedavisinin, endokrinoloji ve kadın hastalıkları uzmanları tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Dr. Tutal, "Hastalığın ciddiyeti göz önünde bulundurularak, gerekirse insülin tedavisine geçilir. Düzenli takip hayati önem taşır" diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: