Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2023–2025 dönemine ait tarımsal iklim analizleri, bu kaymanın rastlantısal değil, iklim krizi kaynaklı sistematik bir değişim olduğunu doğrulamakta. İstatistiklerle son durumları ortaya koyan Öztürkmen, şunları kaydetti:”
Sayılarla Kuraklık Gerçeği:
1. Yağış Azalması — %60’a Varan Kayıp: MGM’nin 2024 Standart Yağış İndeksi (SPI) raporuna göre, Şanlıurfa’da 2024–2025 tarım yılı yağış toplamı: 158 mm olurken Uzun yıllar ortalaması: 430 mm’dir. Güneydoğu Anadolu’da yağışlar uzun yıllar ortalamasının %50 - 60 altında gerçekleşti.
2. Sıcaklık Artışı: 2025 Nisan ayı Türkiye geneli sıcaklık ortalaması: +2,1 °C üzerinde, Güneydoğu Anadolu’da ölçülen sapma: +2,5–3,0 °C, Nisan ayında 20 günün 12’sinde 30 °C üzeri sıcaklıklar kaydedildi. Bu, tahılların başaklanma dönemine ağır bir stres bindirdi.
3. Verim Kaybı Riski: Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin bölgesel değerlendirmelerine göre: Buğdayda beklenen düşüş: %20–30, Arpada beklenen düşüş: %25’e kadar, Kıraç alanlarda ürün kaybı: %60’a kadar çıkabilir.
4. Yağışlı Gün Sayısı: 2025 yılı değerlendirmesine göre Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır ve Batman’da: Yıllık yağışlı gün sayısı ortalama 10–15 gün azaldı. Bu azalma; çıkış, kardeşlenme ve boylanma dönemlerinde kritik su eksikliğine yol açtı.
5. Çiftçi Etkisi: Bölgedeki ziraat odaları ve üretici birlikleri sahadan bildirdi: Son 50 yılın en kurak tarım sezonu yaşanıyor. TARSİM kapsamı dışında kalan üreticiler için ekonomik risk %50’nin üzerindedir.”
Kamuoyuna çağrıda bulunan Öztürkmen, şunları söyledi:”Bu tablo yalnızca çiftçimizin değil, soframızdaki ekmeğin geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle kamu kurumları, yerel yönetimler ve üretici örgütleri gecikmeden harekete geçmelidir.
1. Sürdürülebilir Su Yönetimi: Basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması halinde %35 su tasarrufu, Kapalı kanal sistemlerine geçiş halinde buharlaşma kaybı %20 azalır. Yeraltı su seviyeleri son 10 yılda bölgede 3–7 metre düşmüştür, acil koruma gereklidir.
2. Toprak Koruma Uygulamaları: Anız yakımının yasaklanması ve denetlenmesi, Malç uygulamalarıyla toprakta %15–20 nem tasarrufu, Nadas alanlarının azaltılması, alternatif ürünlere geçiş destekleri arttırılmalıdır.
3. Çiftçiye Eğitim ve Destek: Erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması, İklim riskine karşı bölgesel destek paketleri, TARSİM’in hububat özelinde kuraklık teminatını genişletmesi gereklidir.
4. İklim Uyumlu Tarım Politikaları: Kuru alanlar için kuraklığa dayanıklı çeşit geliştirilmesi, Tarla su verimi izleme sistemleri, Bölgesel tarım planlaması ve kısıtlı suya göre ürün deseni çalışmalarının yapılması gereklidir.”
Yorumlar
Kalan Karakter: