Karakoyun Deresi ile ilgili hayaller başka bahara kaldı

Şanlıurfa’nın en önemli noktalarından olan Karakoyun Deresi ile ilgili yeni gelişme yaşandı. Gazeteci yazar Abdulkadir İkbal, projenin hayata geçirilmesi için ilgili bakanlıklar ve kurumlarla Ankara’da birtakım girişimlerde bulunmuştu. İkbal, en son olarak Devlet Su İşleri Şanlıurfa Bölge Müdürlüğü’ne gitti. Müdürlük, maliyet yüksekliğinden dolayı hayata geçirilemeyeceğini açıkladı. 
Tepkisini ortaya koyan İkbal,”Maliyeti yüksek olduğu için Bakanlığa olumsuz cevap vermiş. Elbette maliyet olacak hangi hizmetin maliyeti yoktur. Ayrıca topu Belediyeye attı.”dedi.
“Urfa'nın ortasından geçen haşarat ve pislik yuvası olan bu kupkuru dere ile yaşamaya devam.” diyen İkbal, şunları kaydetti:”Urfa Karakoyun deresinin ıslahı ve bu dereye suyun bırakılması için Ankara ya gitmiştim. Sağ olsun eski valimiz ve bir müddet Tekirdağ millet vekilliği yapan sayın Ziyaeddin Akbulut devreye girdi. Tarım Bakanı sayın İbrahim Yumaklı ile görüştü ve sayın Bakan bu talebin yerine getirilmesi için DSİ Genel müdürlüğüne talimat verdi.
Dün Urfa DSİ bölge müdürüne uğradım. Verdiği cevap enteresandı. Maliyeti yüksek olduğu için Bakanlığa olumsuz cevap vermiş. Elbette maliyet olacak hangi hizmetin maliyeti yoktur. Ayrıca topu Belediyeye attı. Kimse risk almak istemiyor, ne uğraşacağım bir sürü ıvır zıvırla. Ağrımamış başımı ağrıtacağım.. Kahroldum amma yapacak bir şey yok.
Urfa için buyurun cenaze namazına!
Urfa'nın ortasından geçen haşarat ve pislik yuvası olan bu kupkuru dere ile yaşamaya devam. Ankara'dan geldikten sonra çaba sarf ettim. Bu konuyu gündemde tutmamız gerekiyordu. Hak vere kimse arkamızda durmadı. Tek başıma ne yapabilirim ki, İstanbul da konfederasyon başkanı Adnan Şansal ile Ankara da Habip Çadırcı beyefendiler sağ olsunlar destek verdiler, amma asıl destek Urfa'dan güçlü bir sesin çıkmasıydı. Her ne ise, büyük bir fırsat elimize geçmişti. Şimdiye kadar hiç bir bakan böyle bir talimat vermemişti. Elimizdeki kuş böylece uçup gitti.
Geçmiş olsun şanlı Urfam! Geçmiş olsun!
Kahrolası bencillik! kahrolası bilinçsizlik! kahrolası vurdumduymazlık!”