Şanlıurfa Milletvekili Ayan, kenttin sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dile getirmeye devam ediyor. Ayan, bu seferde Siverek ilçesinin sorunlarını dile getirdi. Ayan, ilçenin sorunları için bir meclis araştırması istedi.
‘Siverek’te tarımsal üretim ciddi bir krizle karşı karşıyadır’ diyen Ayan, şunları kaydetti:”Şanlıurfa’nın en geniş yüzölçümüne sahip ilçesi olan Siverek, Fırat ve Dicle nehirleri arasında yer alan, Türkiye’nin en verimli tarım topraklarından birine sahiptir. Bu konumu itibarıyla bölge, tarih boyunca hem geçim kaynağı hem de ülke ekonomisine katkı sağlayan bir üretim merkezi olmuştur. Ancak son yıllarda, tarım sektörünün yapısal sorunları ve kamu yatırımlarındaki eksiklikler nedeniyle Siverek’te tarımsal üretim ciddi bir krizle karşı karşıyadır.
İlçe ekonomisinin temel direğini oluşturan tarım sektörü, özellikle sulama altyapısındaki yetersizlik ve elektrik kesintileri nedeniyle büyük zarar görmektedir. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında planlanan sulama sistemlerinin yıllardır tamamlanmamış olması, binlerce çiftçiyi yağmur suyuna ve derme çatma sulama yöntemlerine mahkûm bırakmıştır. Fırat Nehri’nin hemen kıyısında yer alan bu verimli toprakların hâlâ suya erişememesi, kamu yönetiminin planlama ve uygulama konusundaki eksikliklerini acı biçimde göstermektedir.
DEDAŞ, çiftçilerin tepkisine neden oluyor
Bölge çiftçileri, her yaz art arda yaşanan elektrik arızaları ve kesintileri nedeniyle ürünlerini zamanında sulayamamakta; bu durum hem verim kaybına hem de ciddi ekonomik zararlara yol açmaktadır. Kesintiler uzun süreli ve ekim-dikim dönemlerinde uzun süreler olduğunda tüm yılın emeklerine ağır derecede zarar vermekte ve çiftçiler mağdur edilmektedir. Tarımsal sulamada kullanılan enerji maliyetleri her geçen yıl artarken, DEDAŞ’ın bakım ve altyapı çalışmalarındaki yetersizlikler de çiftçilerin tepkisine neden olmaktadır. Bu nedenle Siverekli çiftçiler, son yıllarda defalarca DEDAŞ binası önünde protestolar düzenleyerek sorunlarına dikkat çekmeye çalışmıştır.
Siverekli üreticilerin yaşadığı bu tablo yalnızca bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda Türkiye’nin tarımsal sürdürülebilirliği açısından da kritik bir öneme sahiptir. Zira bölge, pamuk, buğday, mercimek ve arpa gibi stratejik ürünlerde ülke üretiminin önemli bir kısmını karşılamaktadır. Ancak üretim maliyetlerinin artması, sulama yatırımlarının gecikmesi ve enerji sorunlarının kronikleşmesi, çiftçileri üretimden uzaklaştırmakta ve kırsal yoksulluğu derinleştirmektedir.
Fırat ve Dicle’nin arasında yer alan bu bereketli toprakların suya erişememesi, DEDAŞ’ın merkezi bir kurumdan çok keyfi ve haksız uygulamalarına yıllardır devam edebilmesi, tarımsal üretimin her yıl azalmasına ve Siverek’teki üretim alanlarının ve üretimin daralmasına rağmen önlem ve destekleyici tedbirler alınmaması, bölge halkının ifadesiyle “kader mi yoksa ceza mı?” sorusunu gündeme getirmektedir. Bu sorunun cevabı, tarım politikalarının merkezine üreticiyi ve yerel ihtiyaçları koyan bütüncül bir planlamayla verilebilir.
Bu kapsamda;
* GAP kapsamındaki sulama projelerinin neden tamamlanamadığı,
* Elektrik altyapısında yaşanan kesintilerin kaynakları ve çözüm yolları,
* Tarım destekleme politikalarının Siverek özelinde ne ölçüde uygulandığı,
* Çiftçilerin borçluluk ve enerji maliyetleri nedeniyle yaşadığı ekonomik zorluklar,
* Tarım kooperatiflerinin ve yerel üretici örgütlerinin güçlendirilmesi için alınabilecek tedbirler, konularının tüm yönleriyle araştırılması, hem Siverek özelinde hem de Urfa genelinde tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından zorunludur. Bu nedenlerle, Siverek’te tarım ve çiftçilerin sorunlarının kapsamlı biçimde araştırılması, somut çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve tarımsal kalkınmayı destekleyecek politikaların belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması Komisyonu kurulması büyük önem taşımaktadır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: