'Neolitik çağ'ın perdesi Şanlıurfa'da aralanıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Taş Tepeler Projesi'nde bu sezon ortaya çıkarılan yeni bulgularla Neolitik Dönem'e dair bilimsel çerçevenin daha da genişlediğini dile getirdi. 

Bakan Ersoy, Göbeklitepe ve çevresindeki 11 arkeolojik alandan oluşan ve Neolitik çağda insanların günlük yaşamıyla inançlarına dair önemli bilgiler sunan Taş Tepeler Projesi'ne ilişkin sosyal hesabından paylaşımda bulundu.

'NEOLİTİK DÖNEMİN BİLİMSEL ÇERÇEVESİ GENİŞLEDİ'

Göbeklitepe'deki adak heykelinin, Sayburç'taki ağzı dikili yüz tasviri ve Sefertepe'deki farklı üsluplarla işlenmiş kabartmaların bölgedeki yaşamın ritüellerine ve sembolik dünyasına dair önemli ipuçları sunduğunu anlatan Ersoy, bölgedeki bilimsel yolculuğun, kazı ekiplerinin özverili çalışmaları, akademik paydaşların katkıları ve tüm kurumların güçlü desteğiyle kararlılıkla ilerlediğini vurguladı. Ersoy, "Taş Tepeler Projesi'nde bu sezon ortaya çıkarılan yeni bulgular, Neolitik Dönem'e dair bilimsel çerçeveyi daha da genişletiyor." ifadelerini kullandı. 

'ŞANLIURFA TURİZMİNİ HAK ETTİĞİ YERE TAŞIYACAĞIZ'

Projeye verdikleri destekten dolayı Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar'a teşekkür eden Ersoy, şunları kaydetti:

"Şanlıurfa'mızın turizm ve kültür alanındaki gelişimine sağladıkları katkılar bu sürecin önemli bir tamamlayıcısıdır. Küresel tanıtım çalışmalarımız ile Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın bu değerli katkılarıyla Şanlıurfa'mızı önce ülkemiz turizminde ardından da dünya turizminde hak ettiği yere ulaştıracağız. Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını benzersiz ayrıntılarla görünür kılmaya devam edecektir''

TAŞ TEPELER

Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi, diğer adıyla 'Taş Tepeler', yerleşik yaşamın başlangıcından, yerleşik ve besin üretimine dayalı çiftçi yaşamın bütünüyle benimsendiği döneme odaklanan bir araştırma projesi' olarak ifade ediliyor.

Projenin öncelikli hedefi yaklaşık olarak MÖ 10. bin yıl ile 7. bin yıl arasına tarihlenen yerleşme, kamp yeri, avlak ve benzeri buluntu yerlerinin bir envanterini çıkararak, bunların bazılarında belirli bir koordinasyon dahilinde arkeolojik kazılar yapmak ve bu sayede sürecin çok yönlü bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak veriyi açığa çıkarmaktır. Böylelikle tarihöncesi toplumların yerleşik yaşama geçiş sürecini ayrıntılı olarak değerlendirmek mümkün olacaktır. Söz konusu bulguları, bölgesel ve kronolojik açıdan ilişkilendirerek, içinde bulunduğu ortamı daha iyi bir şekilde anlayabilmek için ayrıca paleo-çevre araştırmaları planlanıyor.

Proje kapsamında gerçekleşecek olan bu çok yönlü araştırmaların yanı sıra arkeolojik alanların korunması, konservasyonu ve toplumla aktarılmasını sağlayacak kültürel miras projeleri de yapılıyor. Bölgedeki geleneksel köy mimarisi, yok olmakta olan geleneksel üretim biçimleri ve kültürel değerlerin belgelenmesi de proje kapsamına ele alınan konular arasında...

(Güncellendi)