Türkiye'nin pamuk ambarı Şanlıurfa'da çiftçiler, artan girdi maliyetleri, yetersiz ürün fiyatı ve kronik hale gelen elektrik kesintileriyle adeta can çekişiyor. İlçe Başkanı Gök, yaşananları "tarımın intiharı" olarak nitelendirerek, hükümeti ve Tarım Bakanlığı'nı şiddetli bir dille eleştirdi.
Gök, "Çiftçi, tarlasına ekecek tohum bulamaz hale geldi. Hükümet ise bu gidişata seyirci kalıyor. TEDAŞ'ın kesintileri yangına körükle gitmekten başka bir şey değil" ifadelerini kullandı.
Ayit Gök, çiftçinin bir sezon boyunca katlandığı maliyetleri tek tek masaya yatırdı:
Mazot:"Bir dönüm pamuğu sürmek, ilaçlamak, hasat etmek için ortalama 30-45 litre mazot harcanıyor. Litresi 56 TL'den, sadece mazot için dönüme 1.800-1.950 TL maliyet demek. Çiftçi traktörünü çalıştıramıyor."
Gübre: "Geçen seneye göre gübre fiyatları yüzde 150 arttı. Bir dönüme atılan gübrenin maliyeti 1700 TL'yi aştı. Çiftçi toprağını besleyemiyor."
İlaç: "Zirai ilaç fiyatları adeta uçtu. Bir kutu ilacın fiyatı 800 TL'yi buldu. Haşere ile mücadele lüks haline geldi."
İşçilik: "Enflasyon işçi ücretlerine de yansıdı. Günlük işçi maliyeti katlandı."
"44 Randıman Pamuk 31 TL ile Alınmaz!"
Tüm bu maliyetlerin ardından Çukobirlik'in açıkladığı 44 randıman pamuk için 31 TL'lik fiyatın "alım gücü"nü hesaplatan Gök, "Çiftçi, dönümden ortalama 500 kg pamuk alıyor. 500 kg x 31 TL = 15.500 TL. Ancak Bu Randımanda ve bu kg'da gelirse...
Sadece mazot, gübre, ilaç, icar ve işçilik için dönüm maliyeti 10.000 - 11.000 TL'yi zorluyor. Geriye kalan para, ailenin bir yıllık emeğinin, tarlanın kirasının, suyunun ve diğer masrafların karşılığı. Bu fiyatla çiftçi borcunu bile ödeyemez. Çukobirlik'in bu fiyatı, çiftçiyi değil, İthalata kucak açmak için verdiği bir fiyattır."
TEDAŞ'ın Elektrik Kesintileri: Sürekli Bir Kâbus
Gök'ün üzerinde durduğu başka bir konu ise TEDAŞ kaynaklı elektrik kesintileri oldu. Sorunu sadece bir kesinti olarak değil, üretimi tamamen felç eden bir kriz olarak tanımladı.
Gök, şunları kaydetti:"Temmuz-Ağustos sıcağında çiftçi tarlasını sulayacak. Elektrikler kesiliyor. Sulama sistemleri çalışmıyor. Pamuk, susuzluktan kavruluveriyor. Aylarca verilen emek, günlerce kesilen elektirik kesintisiyle heba oluyor. TEDAŞ'a defalarca başvurduk. 'Şebeke yükleniyor, arıza var' deniyor. Peki, bu şebekenin altyapısı neden iyileştirilmiyor? Çiftçi, 'Benim pamuğum yandı' dediğinde, kimsenin umurunda değil. Elektrik kesintisi, çiftçinin belini kıran son darbe oluyor."
"Tarım Bakanlığı Sahaya İnmediği Sürece Bu Bina Sadece Bir Enkaz Yığınıdır"
Hükümet ve Tarım Bakanlığı'na yönelik eleştirilerini daha da sertleştiren Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:"Ankara'daki o lüks binalarda oturan bürokratlar ve bakan,sahada neler olup bittiğinden habersiz. Tarım Bakanlığı'nın adı 'Ofis Bakanlığı' olarak değiştirilsin. Buradaki çiftçi, kaç liraya mazot aldığını, ilacın fiyatının ne olduğunu, tarlasını ne zorlukla suladığını birebir yaşıyor. Bakanlık yetkilileri gelsinler, Akçakale'nin, Ceylanpınar'ın tarlalarında dolaşsınlar. Çiftçinin çayını içsinler, derdini dinlesinler. O zaman gerçekleri görürler. Ama görmedikleri, duymadıkları için bu beceriksizlik ve umursamazlık devam ediyor. Bu gidişle Şanlıurfa'da tarım bitecek. Pamuk ithal edeceğiz, buğday ithal edeceğiz. Sonra 'Dışa bağımlı olduk' diye hayıflanacağız. Vebali çok ağır olacak."
Peki Çiftçi Ne Diyor?
Ahmet Yıldız (Çiftçi):"20 yıldır pamuk ekerim. Bu sene ilk defa 'Acaba ekmesem mi?' diye düşünüyorum. Hesabı kitabı yaptım, zarardayım. Elektrik de bir dert. Gece gündüz demez kesiliyor. Devlet bize sahip çıkmazsa, biz bu tarlaları nasıl ekelim? Gençler zaten tarlaya bakmıyor, şehre gidiyor. Önümüzü göremiyoruz."
Ayit Gök, sözlerini bir uyarı ve çağrıyla tamamladı: "Hükümet derhal harekete geçmelidir. Pamuk fiyatı, çiftçiyi en azından zarar etmeyecek seviyeye çekilmeli, girdi maliyetlerini karşılayacak destekler acilen açıklanmalıdır. TEDAŞ'ın altyapısı bir an önce güçlendirilmeli, çiftçi sulama zamanı elektriksiz bırakılmamalıdır. Aksi takdirde önümüzdeki sezon boş kalan tarlalar ve ithalata bağımlı bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıya kalırız. Bu, eleştirisi değil, hakikatin ve bir tarım kentinin çığlığıdır. Duyan var mı?"
Yorumlar
Kalan Karakter: