Küresel ısınmanın etkisiyle dünya genelinde su kaynaklarının giderek azaldığı belirtilen raporda, Birleşmiş Milletler verilerine de yer verildi. BM’ye göre, günümüzde yaklaşık 2 milyar insan güvenli içme suyuna erişemiyor. Nüfus artışı, şehirleşme, sanayileşme ve değişen tüketim alışkanlıkları nedeniyle 2030 yılına kadar dünya genelinde su talebiyle mevcut kaynaklar arasında yüzde 40’lık bir açık oluşacağı öngörülüyor.
Türkiye Yüksek Risk Grubunda
Cumhurbaşkanlığı raporunda Türkiye’nin, iklim değişikliği etkilerinin yoğun hissedileceği bölgeler arasında yer aldığına dikkat çekildi. Raporda, “Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla Akdeniz’in doğusunda bulunmakta olup iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun hissedileceği yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edilmektedir. 21. yüzyılda ülkemizde daha sık, uzun süreli ve şiddetli kuraklıkların, sıcak hava dalgalarının ve orman yangınlarının yaşanması beklenmektedir”
ifadeleri yer aldı.
Kritik Uyarı: Kişi Başına Düşen Su Azalıyor
Raporda yer alan nüfus projeksiyonlarına göre Türkiye nüfusunun 2030’da 93 milyon, 2040’ta 100 milyon, 2050’de ise 105 milyon kişiye ulaşması bekleniyor. Nüfus artışıyla birlikte kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının ise 2030’da 1.200 metreküpe, 2040’ta 1.116 metreküpe, 2050’de ise 1.069 metreküpe kadar düşeceği tahmin ediliyor.Bu veriler, Türkiye’nin çok yakın bir gelecekte “su kıtlığı sınırına” yaklaşacağını ve ardından su sıkıntısı çeken ülkeler arasına gireceğini gösteriyor.
Uyarılara Rağmen Doğa Tahribatı Sürüyor
Raporda, çevre ve doğa tahribatının artmaya devam etmesi ise büyük bir çelişki olarak değerlendirildi. Uzmanlar, su krizinin önüne geçilebilmesi için sürdürülebilir su yönetimi politikalarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kaynak Yeniçağ
Yorumlar
Kalan Karakter: