Şanlıurfa’nın simgelerinden Urfa Kalesi’nde süren arkeolojik kazılarda, Geç Antik Çağ’a ait olduğu değerlendirilen bir kaya mezarı ortaya çıkarıldı. Balıklıgöl yerleşkesinin güneyindeki Dambak Tepesi’nde yer alan tarihi kalede bulunan mezar, iç kale olarak bilinen merkezde bugüne kadar tespit edilen ilk örnek olma özelliği taşıyor.
Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve desteğiyle, Prof. Dr. Gülriz Kozbe başkanlığında 2020 yılından bu yana sürdürülüyor. Çalışmalarda daha önce Memlük, Osmanlı ve Doğu Roma dönemlerine ait çok sayıda mimari kalıntı tespit edilmişti. Bu yıl ise kazılarda önemli bir gelişme yaşandı.
İç Kalede İlk Kez Bir Kaya Mezarı Bulundu
Kazı başkanı Prof. Dr. Gülriz Kozbe, yapılan keşif hakkında şu bilgileri verdi:
“Kale içerisinde bugüne kadar çok sayıda mimari unsur gün yüzüne çıkarıldı. Bu yıl ise farklı bir buluntuya ulaştık. Bir kaya mezarı tespit ettik. Urfa'da Kızılkoyun, Kale Eteği ve Güney Eteği gibi bölgelerde bu tür kaya mezarlarına sıkça rastlanıyor. Ancak iç kalede böyle bir mezara ilk kez rastlıyoruz.”
Kozbe, mezarın kısa bir giriş koridoruna (dromos) sahip olduğunu, girişin önünde dairesel bir kapak taşı bulunduğunu, ancak bu taşın henüz açılmadığını ve mezarın içine girilmediğini belirtti.
Süryanice Yazıt ve Kraliyet İhtimali
Giriş koridorunun üzerinde Süryanice olduğu tahmin edilen bir yazıt bulunduğunu aktaran Kozbe, yazıtın içeriğinin henüz çözülemediğini söyledi. Ancak yazıt çözüldüğünde mezarın kime ait olduğunun anlaşılabileceğini belirtti. Ayrıca, mezarın halk arasında Abgar Krallığı olarak bilinen Osroene Krallığı mensubu bir bireye ait olabileceğini, bunun da mezarın 3. yüzyıla tarihlenmesini gerektirebileceğini ifade etti.
“Mezarın 3. ile 8. yüzyıllar arasına ait olduğunu, yani Geç Antik Çağ'a tarihlenebileceğini söyleyebiliriz. Ancak içeriden çıkacak yazıtlar, mozaikler veya buluntular bu tarihi netleştirecek.”
Doğu Roma ve Memlük Dönemlerinden Yapılar da Ortaya Çıkarıldı
Kazılar kapsamında ayrıca Memlük dönemine ait iki katlı idari bir yapının ortaya çıkarıldığı, bu yapının önünde ise Osmanlı’nın son evrelerinde inşa edilmiş, geleneksel Urfa evlerini yansıtan mekânların bulunduğu kaydedildi. Doğu Roma dönemine ait 11. ve 12. yüzyıllara tarihlenen batı burcu alanında da daha önce bilinmeyen iki burcun daha tespit edildiği ifade edildi.
Urfa Kalesi’nde sürdürülen çalışmalar, kentin farklı dönemlerdeki tarihî katmanlarını açığa çıkarırken, bölgenin antik dönemlerdeki yerleşim geçmişine dair de önemli ipuçları sunuyor. Yeni kaya mezarının açılmasıyla birlikte, Şanlıurfa tarihine ışık tutacak yeni bilgiler elde edilmesi bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: