ÜLKEMİZİN GELECEĞİ DÜNDEN DAHA AYDINLIK
Bekir Bozdağ (TBMM Başkanvekili/Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili): Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün Kızılcahamam 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının açılışında yaptığı tarihi konuşma,tek kelimeyle ifade etmek gerekirse muhteşemdi. Türkiye’nin 41 yıllık terör belasından kurtulması, terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması; iç huzur,güvenlik ve barışın kalıcı tesisi; hiç şüphesiz bundan sonra Türkiye’nin tüm enerjisini terörle mücadele yerine ülkemizin ve insanımızın kalkınmasına ve refahına harcamasına yol açacaktır. Böylelikle aziz milletimizin ve ülkemizin geleceği; dünden daha aydınlık, daha güçlü,daha müreffeh ve daha kudretli olacaktır. İnsanı huzur,güven ,barış ve refah içinde olan Büyük Türkiye yolunda daha güçlü adımlarla ilerlemeye devam, inşallah.
TERÖRÜN BİTTİĞİ YERDE UMUT BAŞLAR!
Prof.Dr.Abdurrahim Dusak (AK Parti Şanlıurfa Milletvekili): Yıllar boyunca bu toprakların bağrında nice acılar saklandı. Anaların gözyaşı dinmedi, evlatların hayalleri yarım kaldı. Terör, sadece can almadı; umutları, kardeşlik duygusunu, güveni de hedef aldı. Ama artık başka bir Türkiye var. Artık “silahlar sussun” temennisi değil, fiilen susmuş bir terör gerçeği konuşuluyor. AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşma, yalnızca bir parti toplantısının değil, bir dönemin kapandığının ilanıdır. O kürsüde yükselen sözler, terörün kökünün kazındığı, kardeşliğin yeniden inşa edildiği bir Türkiye'nin resmi beyanıdır. Sayın Erdoğan’ın liderliği, millet iradesine yaslanan bir siyaset anlayışını ortaya koyarken, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile kurduğu güçlü istikrar ittifakı bu sürecin siyasal omurgasını oluşturmuştur. Bu birliktelik, sadece terörle değil; terörün arkasındaki vesayet odaklarıyla da hesaplaşmanın adıdır. PKK’nın silah bırakma sürecine girmesi, basit bir taktik değişikliği değil; topyekûn çöküşün ve milletin zaferinin ilanıdır. Artık sınırlarımızda hendek kazanlar değil, kardeşliği büyüten projeler konuşulacak. Artık dağlarda çatışma değil, ovada üretim olacak. Artık gençlerimiz ölüme değil, yarına hazırlanacak. Bu bir “zafer” ilanı değildir. Bu, 40 yılın ardından susan silahların ardından edilen bir şükür duasıdır. Çünkü biz, övünmek için değil, ödemek için yola çıkmış bir milletiz: Şehitlerimize vefa borcunu, evlatlarımıza barış sözünü, vatanımıza sadakat yeminini... Terörün karanlığından aydınlığa uzanan bu yolda en büyük emek, hiç kuşkusuz bu milletindir. Güvenlik güçlerimizindir. Annelerindir. Ve iradesine sahip çıkan, sandıkta istikrarı tercih eden her bir vatandaşımızındır. Bugün artık “Terörsüz Türkiye” bir ideal değil, yaşayan bir gerçektir. Bundan sonrası, bu barışı yaşatmak, korumak ve büyütmek olacaktır. Türkiye Yüzyılı; sadece savunma sanayiyle, yollarla, köprülerle değil; huzurla, kardeşlikle ve terörsüz bir vatanla inşa edilecektir. Ve biz bu yolda, milletin emanetini taşıyanlar olarak şunu haykırıyoruz: “Söz verdik. Yapıyoruz. Laf değil, tarih yazıyoruz!”
SÜRECİN SABOTE EDİLMEMESİ İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI
Mahmut Tanal (CHP Şanlıurfa Milletvekili): Terör örgütü PKK'nın silah bırakması ve 'Terörsüz Türkiye' hedefiyle yeni bir süreç başlamıştır. Söz konusu yeni süreç, Türkiye'de barış ve huzurun tesis edilmesi adına kritik bir dönüm noktasıdır. Geçmişte olduğu gibi bu yeni 'Terörsüz Türkiye' sürecinin çeşitli odaklar tarafından sabote edilmemesi konusunda gerekli tedbirler alınmalıdır. 'Terörsüz Türkiye' süreci TBMM odaklı ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, milletimizin kalıcı bir barış ortamına kavuşması büyük önem arz etmektedir.
KALICI BARIŞ İÇİN DEMOKRASİ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ŞART
Mithat Sancar (DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili): Bu sefer çok iyimserim. MHP ve CHP başta olmak üzere tüm büyük partilerin süreci desteklemesi çok önemli. Çünkü sürecin toplumun geniş kesimleri tarafından kabul görmesinin tek yolu bu. 2013 ve 2015'teki girişimlerde CHP barış sürecinin tam arkasında değildi; MHP ise diğer partiler gibi sürece kesinlikle karşıydı. Şimdi durum farklı. Barış süreçlerinde, tüm aktörlerin kendi hedeflerinin peşinden gitmesi anlaşılabilir ve neredeyse kaçınılmazdır. Ancak bir sürecin ciddi bir şekilde başlaması için, çıkarların kilit noktalarda örtüşmesi de aynı derecede önemlidir. Ardından, barışı inşa etme ve tesis etme mekanizmalarının yanı sıra ortak anlatılar oluşturulmalıdır. Tüm tarafların temsilcilerinden oluşan, yasal garantilerin ve demokratik reformların müzakere edileceği bir komisyon kurulmalıdır. Bu komisyon, halk için şeffaflığı sağlamalıdır. Tüm aktörlerin ve sivil toplumun kararlı bir barış iradesi olmadan başarı elde edilemez. Ayrıca, yasal ve siyasi mekanizmalar kurulmalıdır. Kalıcı bir barış, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve yasal güvenceler olmadan işleyemez.
Yorumlar
Kalan Karakter: