Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Sena Düzgün’ün mezarının, defnedildiği Mardinkapı Mezarlığı’ndan “uygun değil” gerekçesiyle Çiftehavuz Mezarlığı’na taşınması sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Bu kararın neden alındığına dair resmi bir açıklama yapılmazken, kamuoyunda tepki ve tartışmalara neden oldu.
27 Mayıs'ta Onkoloji Hastanesi bahçesindeki bir ağaçta asılı halde bulunan ve yaşamını yitirdiği tespit edilen Sena Düzgün, 28 Mayıs’ta Mardinkapı Mezarlığı’na defnedilmişti. Ancak kısa bir süre sonra, kimliği açıklanmayan kişilerin “buraya uygun değil” yönündeki ifadeleri üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ekipleri tarafından mezarının başka bir yere taşındığı öğrenildi.
Ailesi Tepkili
Ailesi, mezarın taşınma kararına tepki göstererek bu durumun manevi bir yıkım yarattığını belirtti. Yakın çevresi, Sena Düzgün’ün mezarının defnedildiği yerde kalması gerektiğini savunurken, sosyal medyada da bu olay geniş çaplı eleştirilere neden oldu.
Notundaki İfadeler Dikkat Çekti
Sena Düzgün’ün ardından bıraktığı ve kendisi tarafından yazıldığı değerlendirilen veda notunda, “Mezarımda tek bir çiçek dahi istemiyorum. Mezar taşım dahi olmasın. Hiç kimse 5 dakikadan fazla kalmasın mezarın başında” ifadelerinin yer alması, olayın manevi boyutuna dair yeni bir tartışma başlattı.
YÖK Soruşturma Başlattı
Sena Düzgün’ün notunda adı geçen Ahmet isimli kişinin, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görev yapan bir araştırma görevlisi olduğu ileri sürüldü. İkilinin gönül ilişkisi yaşadığı iddiaları üzerine Yükseköğretim Kurulu (YÖK), adı geçen araştırma görevlisi hakkında soruşturma başlatarak bir müfettiş görevlendirdi.
Kamuoyu Adil Bir Süreç Bekliyor
Hem adli hem de idari soruşturmaların sürdüğü bu süreçte, Sena Düzgün’ün ölümüne dair tüm boyutların aydınlatılması ve mezar taşınması gibi konuların manevi hassasiyetler çerçevesinde ele alınması gerektiği ifade ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: