Şanlıurfa'nın kutsal mekanları böyle mi olmalı?

Halil Ür Rahman gölünde bir gencin yüzdüğü görüntüler sosyal medyada gündem olmuştu. Buna benzer görüntülerin oluşmaması için ortaya atılan öneriler akıllara 1980'li yılları getirdi.

O yıllarda gölün çevresine koruma duvarı örülmüş, doğallığı bozan bu duvar sonraki yıllarda kaldırılmıştı. 

Balıklıgöl Kent Yerleşkesi için bir alan Yönetimi oluşturulması, bu tür olaylara karşı caydırıcı cezaların uygulanması yönünde bazı öneriler ortaya atıldı. 

ALAN YÖNETİMİ KURULMALI

Sosyal medyaya yansıyan bazı yorumlar şöyle

Süleyman Telli: Valilik idari yaptırım kararı alarak yüklü miktarda müeyyide uygular, yaşı küçük olanların ailesine rücu eder, yetkililer bu konuda tavizsiz uygulama yaparsa, giriş ücreti konusunda karar alınırsa hiç bir sıkıntı yaşanmayacaktır.

Erol Metin: Balıklıgöl’ün tarihi, manevi ve kültürel dokusuna böyle yapay bariyer yakışmaz.

Reyhan Açıkgöz Kalaycıoğlu: Çözüm bu olmamalı . Tarihi dokuya dokunulmamalı. Caydırıcı cezaların etkili hale gelmesini öneririm. Yaşadıkları toplumun kurallarına uymayı insanlar öğrenmeli.

Ahmet T.: Suya girene 6 ay Balıklıgöl çevresini temizleme cezası verseler ne güzel olurdu.

Abuzer Demircioğlu: Balıklıgöl’de yaşanan sorunların çözümü için Alan Yönetimi kurulması şarttır.

YENİ UCUBEMİZ HAYIRLI OLSUN!

Şanlıurfa'da bir başka tartışma konusu da Dergah'ta kuşların kullandığı alanın korumaya alınması. Bu konudaki eleştiriler ise şöyle:

Abdullah Canbeyli: Millet artık stadyumlarda dahi tel örgü kullanmazken biz ufacık alanları demir parmaklıklarla çeviriyoruz. Enteresan!

Mehmet Demir: Bu kuşlar şimdi orada oluşmadı, oldum olası varlar ve çocuklar, ziyaretçiler yem atarlar. Kuşlar kalkar, tekrar gelirler, ne kuşlar azaldı ne ziyaretçiler kesildi. Böyle bir önlem sadece kötü görüntü oluşturur. Yaparsınız, 2 ay sonra kaldırmak zorunda kalırsınız. 

İbrahim Ataoğlu: İnsanlar oraya o maneviyatı tatmak için geliyor. İstanbul Eminönü’nde çit falan yok, kuşları yemleyen insanlar kuşlarla oynuyor. Bu bi nevi ucube olmuş maalesef!

Ali Çizmecioğlu: Kutsal mekanda yüzyıllardır devam eden geleneksel ortamı bozmak için acaba çok mu uğraştılar? Memlekette yapılması gereken o kadar çok şey varken birileri kendince otantik dünyamıza demir ve şiş saplamış !!! Sözün bittiği yerdeyim.