Şanlıurfa’da bu haftaki Cuma Hutbesinin konularından biri de özellikle kırsal bölgelerde yaşanan anlaşmazlıklar sonucu şiddete dönüşen olaylar oldu. Aileler arasında yaşanan husumet olaylarının başta akrabalar ve kan bağı olan insanlar arasında büyük ayrışmaya neden olduğunun altı çizilirken, Kur’an-ı Kerim’den ayetlerin de belirtildiği hutbede İslam dininin en temel prensiplerinin hoşgörü ve sabır olduğu ifade edildi.
İl genelinde tüm camilerde okutulan hutbenin ayrıntılarında şu ifadeler yer aldı;
“Dinimizin en temel prensiplerinden ikisi hoşgörü ve sabırdır. İnsanlara anlayışlı yaklaşmak, dinlemek, zarar vermemek, soğukkanlı ve duyarlı olmak bir Müslümana yakışan davranışlardır.
Bunun tersine, fevri davranmak, şiddete başvurmak, Müslüman kardeşine zarar vermek, onun canını yakmak dinimizin onaylamadığı davranış şekilleridir.
Ne yazık ki, ilimizin pek çok yerinde, özellikle kırsal mahallelerde çok sayıda anlaşmazlık ve kavga olayları yaşanmakta, insanlarımız birbirini yaralamakta, hatta ölümlü olaylar meydana gelmektedir. Üstelik daha ziyade yakın akrabalar arasında gerçekleşen bu akıl ve vicdanın kabul etmediği olayların, maalesef önemli bir bölümünün arazi anlaşmazlığı gibi dünyevi ve maddi konular sebebiyle vuku bulduğu görülmektedir.
Dinimizde adam öldürmek veya yaralamak en büyük günahlardandır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisa Suresi:93) Bu ayeti kerimede buyrulduğuna göre; kasten bir mümini öldüren için ahirette dört büyük ceza vardır. Ebedi cehennem, Allah’ın gazabı, Allah’ın laneti ve hazırlamış olduğu büyük azap.
Bazı maddi sebeplere dayalı anlaşmazlıkları düşmanlığa dönüştürmek, sonucunda da kavga ve kaba kuvvet kullanarak çözüm aramak son derece ilkel bir davranıştır. Bu davranışın akıl, vicdan ve inançla bağdaşır hiçbir yanı yoktur.
Bütün kardeşlerimizin bu bilinçle hareket ederek yıllar boyu sürecek yeni husumetlere yol açmadan, aradaki anlaşmazlıkları konuşarak ve hukuk yoluyla çözmeleri en güzel yoldur. Bir Müslüman'ın çocuklarına ve yakınlarına yapacağı en büyük kötülük onlara düşmanlığı ve huzursuzluğu miras bırakmasıdır. Bir karıncayı bile incitmesi caiz olmayan bir Müslüman, eşrefi mahlukat olan bir insanı nasıl yaralar nasıl öldürür.
Rabbimizin büyük gazabına ve azabına sebep olacak bu yanlış yollara tevessül etmeyelim. Ailemizin, akrabalarımızın ve çevremizde bulunan insanların huzurunu bozmayalım ve bozmak isteyenlere de fırsat vermeyelim. Allah huzurumuzu, birlik ve beraberliğimizi güçlü kılsın, insanlara zarar verecek her türlü davranıştan ve günahtan bizleri korusun.”
Yorumlar
Kalan Karakter: