Şanlıurfa'da Aile hekimleri, yaptıkları iş bırakma eylemleri sonrasında 'Sınıf düşürülme' uygulamasına maruz bırakılmıştı.
“Personelin iş yerinde bulunmadığı ve gruplandırma kriteri sağlanmadığı” gerekçesiyle kaşrılaştıkları bu uygulamaya itiraz eden aile hekimleri, Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği (ŞUAHED) aracılığıyla dava açmıştı.
Aile hekimleri bu konuda verdikleri hukuk mücadelesini kazandı.
KAMU ZARARINA YOL AÇTILAR
ŞUAHED'den bu konuda yapılan açıklamada, mahkeme kararından dolayı Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğünün; avukatlık ücreti ve dava harçları ile beraber ciddi miktarda ödeme yapmak zorunda kaldığı ve çok ciddi kamu zararına sebep olunduğı belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi:
''2024 yılının Kasım ayında eziyet yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden sonra ülke genelinde ve ilimizde çeşitli eylemler gerçekleştirildi. 6-10 Ocak 2025 tarihleri arasında AHEF, sendikalar ve TTB’nin almış olduğu iş bırakma kararlarına uyarak iş bırakan üyelerimiz “personelin iş yerinde bulunmadığı ve gruplandırma kriteri sağlanmadığı” gerekçesi ile sınıf düşürülmüşlerdir. Müdürlük ile yapılan görüşmede sınıf düşürme işleminin hukuka aykırı olduğu söylenerek yapılan bütün itirazlara ve uyarılara rağmen onlarca birim “A” grubundan “E” grubuna düşürülmüştür.
İTİRAZLARIMIZA YANIT VERİLMEDİ
Resmi olarak yapılan itirazlara da cevap verilmediği için zımni ret olmuştur. Bu sebeple derneğimiz ŞUAHED aracılığı ile dava açılmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü” başlıklı 11. Maddesinde;
Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir.
Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz. Bu madde, silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarıda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
Sendikal hakkının ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilmesine; Kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendikalar tarafından, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının ve bu kapsamdaki özlük ve parasal haklarının, çalışma koşullarının korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, bu konulara dikkat çekilmesi ve kamuoyu oluşturulmasının sağlanması amacıyla aldıkları kararlar uyarınca kamu görevlilerinin toplantı, gösteri ve iş bırakma eylemlerine katılmalarında demokratik toplumda herhangi bir sakınca bulunmadığı; anılan eylemlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 11. maddesi kapsamında korunması gerektiği açıktır.
SENDİKAL FAALİYETLER AİHM KARARLARIYLA GÜVENCE ALTINA ALINMIŞTIR
Bu durumda; davacı üyelerimizin sendikanın ve meslek örgütünün iş bırakmaya ilişkin kararı uyarınca, aile sağlığı merkezine gitmeyerek sendikal faaliyete katıldığı, bu eylem nedeniyle aile sağlığı merkezinin kapalı olmasının, çalıştırılan sağlık ve temizlik personelinin çalışma saatleri çizelgesi uyarınca çalışması gereken saatler aralığında görevinin başında olmadığı ve aile sağlığı merkezinin gruplandırma kriterlerinden 8. kriterlerin karşılanmadığı şeklinde değerlendirilemeyeceği, Anayasal olarak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) uyarınca güvence altına alınan sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamıştır. Aile sağlığı merkezlerinin “A” grubundan “E” grubuna düşürülme işlemi iptal edilmiştir.
Aile sağlığı merkezi grup düşürme işlemi sonucunda üyelerimizin cari ödemelerinde yapılan kesintiler faizi ile birlikte ödenmiştir. Bu hatalı işlem sonucunda Müdürlük avukatlık ücreti ve dava harçları ile beraber ciddi miktarda ödeme yapmak zorunda kalmış ve çok ciddi kamu zararına sebep olmuştur. Hem haksızlık yapan hem de kamu zararına sebep olanlar yargılanmadan görevlerine devam etmektedir. Bu da dikkat çekilmesi gereken başka bir noktadır.''
DR.ERYAZĞAN: 'ŞANLIURFA'DA 2 MİLYON LİRALIK KAMU ZARARI OLUŞTURDULAR'
Birlik ve Dayanışma Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan söz konusu gelişmeyi sosyal medya hesabından yorumladı. Eryazğan, ''Eski İl Sağlık Müdürümüze anlattık, sendikal faaliyete engel olmazsınız kamu zararı oluşturmayın dedik !!! İnat ettiler 2 milyon liralık kamu zararı oluşturdular!! Bu sadece Urfa için eylem yapılan 14 ilde milyonlarca lira zararı siz düşünün!!!!'' ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: