Şanlıurfa Barosuna bağlı Av.Kazım Ekinci İnsan Hakları Merkezi, ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın bir televizyon programında "Fırat ve Dicle havzasında boşalan köylere Asya'daki 'kardeş' potansiyel nüfusla doldurulması" yönündeki ifadeleri üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
BU YAKLAŞIM SÜRECİ BALTALAMA AMACI TAŞIYOR
''Bu yaklaşım, nüfus mühendisliğini meşrulaştıran, bölgenin toplumsal dokusunu ve yurttaşların eşitlik ilkesini hedef alan tehlikeli bir yaklaşımdır'' denilen açıklamada, özetle şöyle denildi:
''Söz konusu ifade çeşitli mecralarda "Uygur çiftçilerin getirilmesi, Kırgızların hayvancılıkta faaliyet göstermesi" çağrılarıyla birlikte aktarılmıştır. Bu dil, insan hakları perspektifinden ve hukuk devletinin asgari İlkelerinden bütünüyle uzaktır.
Hatırlatıyoruz: Fırat-Dicle havzasında ve bölgede "boşalan" köyler, büyük ölçüde 1990'lar boyunca yürütülen devlet politikalarının bir sonucudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi mülkiyet ihlallerini tespit etmiş; Türkiye'yi tazminata mahkum etmiştir. Resmi ve bağımsız raporlar aynı dönemde on binlerce kişinin yerinden edildiğini kayda geçmiştir. Bu tarihsel gerçek ortadayken, "dışarıdan nüfus yerleştirme" yaklaşımı, geçmiş ihlalleri görmezden gelen ve toplumsal barışı zedeleyen, barış sürecini geri dönülmez biçimde baltalama amacı taşıyan bir söylemdir.
Hukuken devletin yükümlülüğü; yerinden edilenlerin gönüllü ve güvenli geri dönüşünü sağlamak, mülkiyet haklarını iade etmek ve etkili tazmin mekanizmalarını işletmektir. Birleşmiş Milletler İç Göçmenier Rehber İlkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açıkça, demografik mühendislik niteliğindeki projelerin yasadışı olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu nedenle:
Ortaylı'yı sözlerini geri almaya ve mağdurların onurunu inciten bu açıklama için özür dilemeye davet ediyoruz.
Devleti, bölgenin geleceğini hak sahiplerinin katılımıyla ve insan hakları hukukunun gereklilikleri doğrultusunda şekillendirmeye çağırıyoruz.
Ayrımcı söylemlere karşı etkili soruşturma ve denetim mekanizmalarının İşletilmesini talep ediyoruz.
Urfa Barosu İnsan Hakları Merkezi olarak, hakikate dayalı onarıcı adaletin ve hukuk devletinin inşası İçin sürecin hem takipçisi hem de destekçisi olacağız.
ORTAYLI NE DEMİŞTİ?
Ünlü tarihçi İlber Ortaylı Hürriyet’teki köşesinde Türkiye’deki su sorununa değindi. Ülkedeki su krizinin hiç beklenmeyen bölgelerde çıktığına dikkat çeken Ortaylı, su savaşlarının yakın bir gelecekte petrol savaşlarından daha önemli hale geleceğini vurgulayarak şu çözüm önerileri olarak şu konuları gündeme gündeme getirmişti:
* Türkiye’nin barajlarla sulama imkânı kazandırdığı bölgelerde yabancıların ve tapu oyunlarının zamanı geçmiştir; bu mesele mutlaka çözülmelidir
* Çukurova tarımı, yerel üreticilerin keyfine veya keyifsizliğine bırakılacak bir konu değildir. Akdeniz’in en bereketli ve geniş ovası, en akılcı şekilde değerlendirilmelidir.
* Fırat ve Dicle havzası, Türkiye için hem teknik hem demografik hem de siyasi açıdan hayati önem taşır. Burada boşalan köyler, vakit kaybetmeden Asya’daki kardeş potansiyel nüfusla doldurulmalıdır.
* Çin’in nükleer denemeleriyle yıpratılan bereketli Uygur bölgesinin çalışkan çiftçileri kısa zamanda Türkiye’ye getirilmelidir. Hayvancılık konusunda uzman Kırgızların da bu topraklarda faaliyet göstermesi gerekir.
* Urfa vadisinin yabancılara satışı sadece durdurulmamalı; satılmış olan araziler de mutlaka geri alınmalıdır. Bu bölgede yabancı sermayeye izin verilemez.''
Yorumlar
Kalan Karakter: