Mehmet Akif İnan Hastanesi önünde düzenlenen basın açıklamasına sendika üyeleri, sağlık çalışanları ve basın mensupları katıldı.
Yabir, şunları kaydetti:”Ortak irademizi, sesimizi ve kararlılığımızı göstermek için alanlardayız. Sorunların masada çözülmesi imkânı varken, Kamu İşvereninin yetersiz ve adaletsiz teklifi; kamu görevlilerini ve emeklileri meydanlara ve eylemlere mecbur bırakmıştır. Bildiğiniz üzere, Kamu işvereni 2026 için % 10 + 6, 2027 için 4 + 4 zam önerisinde bulunmuştur. Bu teklif, memurun emeğini, alın terini yok sayan; yetersiz bir tekliftir. Bu teklif, kabul edilebilir olmaktan çok uzaktır; Çünkü, bu teklifte acildeki hekim yok! Bu teklifte yoğun bakımdaki hemşire yok! Bu teklifte doğum salonundaki ebe yok! Bu teklifte Aile ve sosyal hizmet çalışanları yok !
Bu teklif; Refah payını yok saymaktadır. Taban aylığa zam öngörmemektedir. Gelirde adaleti sağlamamaktadır. Emekli ve emekçiyi koruyan bir anlayış taşımamaktadır. Kira artış oranının %41 olduğu bir dönemde, yalnızca düşük enflasyon hedeflerine dayandırılmış bir zam önerisi, kamu görevlilerinin yaşadığı ekonomik sıkıntıları görmezden gelen öneridir.
Bu teklif; Memurun emeğini değersizleştiren, Yılların birikimini yok sayan, Çalışma barışını zedeleyen bir yaklaşımdır. Yüksek enflasyon, artan pazar fiyatları, geçmiş dönem kayıplarımız ve geleceğe dair kaygılarımız bu teklife yansımamıştır.”
“Sağlık-Sen olarak Kamu işveren heyetine yapmış olduğumuz teklifler 11 aylık bir çalışmanın çıktısıdır.” diyen Yabir, şöyle konuştu:”Sahanın masaya yansımasıdır, çarşı-pazarın-mutfağın görüntüsüdür, Hissedilen enflasyonun, memurun cüzdanının röntgenidir! Hekimin emeğidir, hemşirenin özverisidir, paramediğin fedakarlığıdır. Ancak; Kamu işveren heyeti, acilde çalışan hemşirenin sesini duymamıştır! Kamu işveren heyeti, yoğun bakımdaki hemşireyi görmezden gelmiştir. Doğum salonundaki ebeyi yok saymıştır! 7/24 dört teker üstünde ambulansta koşturan paramediği görmemiştir. Teklif edilen rakamların çarşı pazarla alakası yoktur! Sürecin başından beri söylediğimiz bir şey vardı; Rakamların adil olması, tekliflerin hakkaniyetli olması!
Ama görüyoruz ki; Teklif edilen rakamlar bozulan iş barışının ateşini körüklemekten öteye gitmeyecektir.
Memur-Sen olarak teklifimiz nettir: 2026 yılı için: İlk 6 ay %10 refah payı + 10.000 TL taban aylık artışı + %25 oranında zam, İkinci 6 ay %20 oranında zam. 2027 yılı için: İlk 6 ay 7.500 TL taban aylık artışı + %20 oranında zam İkinci 6 ay %15 oranında zam
Bunlara ek olarak; Nöbet ücretlerinin artırılmasını, gece çalışma tazminatı verilmesini,
Ek ödemelerin artırılmasını, sosyal hizmetlerde nöbet ücretleri ve ek ders ücretlerinin artırılmasını, aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının ödemelerinin artırılmasını, hekime, hemşireye, ebeye özel görev kıyafeti verilmesini, ilave 1 derece verilmesini, 1’inci dereceye 3600 ek gösterge getirilmesini, hekimlerin 4200 olan Ek Göstergelerinin 7200’e yükseltilmesini, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılmasını,
Bayram ikramiyesi verilmesini, kira desteğinin hayata geçirilmesini, seyyanen ödemenin ve tüm gelirlerin emekliliğe yansıtılmasını, 4688 sayılı Kanun’un revize edilmesini istiyoruz.
Türkiye büyürken memurun da refahı büyümelidir. 8. Dönem Toplu Sözleşme uzlaşmayla tamamlanmalıdır. Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır şekilde imzalanmalıdır. Milli gelir artarken, kamu emekçisinin yaşam standardı da yükselmelidir.
Toplu sözleşme masası, adaleti tesis edecek ve eşitliği sağlayacak güçtedir.
Süre giderek daralıyor. Kamu İşvereni, daha fazla zaman kaybetmeden;
Çalışma barışını sağlayacak, müzakereye uygun, adil ve gerçekçi bir teklifi masaya sunmalıdır.
Bizler, emekten gelen gücümüzü sahaya yansıtmakta kararlıyız. Hakkımızı alana kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Son sözümüz şudur: Adil, acil ve hakkaniyetli bir teklif bekliyoruz! Gelirde adalet, ücrette denge istiyoruz. Yetersiz teklife hayır!”
Yorumlar
Kalan Karakter: