Medicana Sağlık Grubu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, kanser tedavisi sonrası pelvik taban rehabilitasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Özcan, kanser tedavisi ardından meydana gelebilen komplikasyonların doktor kontrolünde uygulanacak Pelvik Taban Rehabilitasyonu ile minimalize edilebildiğini söyledi.
Özcan, birçok kişinin farkında olmadığı ancak günlük yaşam kalitesini, tuvalet alışkanlıklarını, cinsel sağlığı ve genel konforunu yakından ilgilendiren pelvik taban bölgesi kanser tedavileri sonrasında da en çok ihmal edilen bölgelerden biri olarak dikkat çekti. Kanser tedavilerinin sadece hastalıklı dokuları değil, sağlıklı pelvik yapıları da etkileyebileceğini belirten Özcan "Pelvik taban yapısı rektum, mesane, üretra, rahim ve vajina gibi organları taşıyan bir kas ve bağ dokusu sistemidir. Bu alandaki kaslarda zayıflık, aşırı kasılma ya da iç organ kasları ile uyumsuz çalışma oluştuğunda; hem fizyolojik hem de psikolojik düzeyde çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Pelvik taban disfonksiyonuna en sık yol açan kanserler arasında prostat, rahim, yumurtalık, rahim ağzı, mesane, rektum ve kolon kanserleri yer alır. Özellikle pelvik bölgeyi ilgilendiren cerrahi müdahaleler, radyoterapi ve hormon baskılayıcı tedaviler, sinir, kas ve bağ dokularını etkileyerek pelvik taban kaslarında yapısal ve işlevsel bozulmalara yol açabilir. Kadınlarda jinekolojik ve gastrointestinal sistem kanserleri sonrası pelvik taban yapıları sıklıkla etkilenmektedir. Vajinal atrofi, vajinal kuruluk, ağrılı ilişki, idrar ve gaita kontrolünde zorluk gibi sorunlar, tedavi sonrası dönemde yaygın şekilde gözlemlenir. Erkeklerde ise özellikle prostat kanseri cerrahisini takiben görülen idrar kaçırma ve erektil disfonksiyon en dikkat çekici komplikasyonlardandır" diye konuştu.
Rehabilitasyon bireye özgü planlanır
Kanser tedavisi sürecinin fiziksel olduğu kadar psikolojik yönden de zorlayıcı olduğunu bu nedenle tedavi sonrası dönemde gelişebilecek fonksiyonel kayıpların dikkate alınmasının büyük önem taşıdığına değinen Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan pelvik taban rehabilitasyon tedavisi ile yapılabileceklerine ilişkin şöyle konuştu:
"Bu tür durumlarda pelvik taban rehabilitasyonu; kas gücünün yeniden kazanılması, sinir-kas koordinasyonunun sağlanması ve fonksiyonların geri kazanımı açısından bilimsel olarak etkili bir yöntemdir. Rehabilitasyon süreci, bu kas yapısının yeniden işlevsel hâle gelmesini sağlar ve kasların doğru çalışmasına katkıda bulunur. Tedavi her bireyin ihtiyacına özel planlanır. Sadece egzersizle sınırlı kalmayan bu süreç, karın ve pelvik taban masajı, biofeedback, elektroterapi ve manuel terapi gibi güncel ve etkili yöntemlerle ve yaşam tarzı değişiklikleriyle desteklenmektedir. Biz klinikte, hastalarımıza bu süreçte yalnızca fiziksel bir destek değil, aynı zamanda duygusal bir güven ortamı da sunmaya özen gösteriyoruz. Çünkü bir sorunu çözebilmenin ilk adımı, onu kabul etmek ve konuşabilmek. Toplumda bu konuların daha fazla normalleşmesi, bireylerin yardım almaktan çekinmemesi ve farkındalık kazanması çok kıymetli. Çünkü iyileşme, fark etmekle ve konuşmakla başlıyor."
Yorumlar
Kalan Karakter: