Bediüzzaman Said Nursî’nin naaşının yeriyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Yazar Abdülkadir İkbal, önceki yıllarda yaptığı araştırmalar ve açıklamalar ışığında, Bediüzzaman’ın naaşının Urfa’dan hiç çıkarılmadığını, şehir içinde farklı bir noktaya nakledildiğini öne sürdü ve savundu. Bediüzzaman’ın vefatından önce kaleme aldığı ‘Eddai’ şiirinin mezarın geleceğine dair önemli işaretler içerdiğini belirten İkbal, şunları kaydetti:”Şiirde mezarın yıkılacağı, içine yığılacağı ve mezar taşından söz edildiği açıkça görülüyor. Bu ifadeler mezarın Urfa’da olduğuna dair güçlü bir delildir.”
‘Mezar yeri ile ilgili tartışmalar gerçeği yansıtmıyor’
1960 askeri darbesinin ardından Dergâh Camisi’ndeki mezarın açıldığını hatırlatan İkbal,“O dönem naaşın bilinmeyen bir yere nakledildiği söylense de yaptığımız çalışmalar bunun gerçeği yansıtmadığını gösteriyor. Merhum Abdülkadir Badıllı da aynı kanaate sahipti.”diye konuştu.
İkbal, Bediüzzaman’ın naaşının bulunduğunu iddia ettiği yeri de tarif etti. Buna göre, Urfa’dan Suruç’a giden yol üzerindeki Bediüzzaman Mezarlığı’na yakın bölgede, Karakoyun Deresi kıyısındaki küçük askerî şehitlik içinde, belirli mezarların kesiştiği noktada naaşın bulunduğunu ileri sürdü. İkbal, şehit Ahmet Yıldırım’ın mezarının hemen kuzeyindeki mezarın Bediüzzaman’a ait olduğunu iddia etti.
İkbal açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:"Bediüzzaman'ın naaşının olması gereken mezarında bir Fatiha okumak Müslümanların hakkı değil midir? Bunu herkes bilmelidir ki bu iktidardan ve bütün ehli vicdandan Bediüzzaman'ın naaşını eski yerine konulması için gerekli çalışmayı yapmak ve bunu talep etmek vazgeçilmez bir hakkımızdır."
Yorumlar
Kalan Karakter: