Hayat pahalılığı hem esnafı hem vatandaşı vurdu

Milyonlarca vatandaşın gündeminden çıkmayan ekonomik kriz tartışmaları devam ediyor. Çarşıya alışveriş için gelen vatandaş fiyatları gördükten sonra vazgeçiyor. Yeterli satış yapamamaktan şikâyet eden esnaf ise çarşı-pazardaki kalabalığı ise “kuru kalabalık” olarak nitelendiriyor.
İNSANLARIN CEBİNDE PARA YOK
Çarşı ve pazarlarda yoğun bir hareketlilik olmasına rağmen eli boş dönen vatandaş da satış yapamayan esnaf da şikâyetçi. Çarşıdaki işler hakkında görüşünü aldığımız bir esnaf “Çarşıda bir yoğunluk var. Ama insanların cebinde para yok. Ekonomik durumdan ötürü eskisi gibi alışveriş yapılmıyor” açıklamasında bulundu.
Urfa’nın en hareketli merkezlerinden Haşimiye Çarşısında turizm sezonu olmasına rağmen işleri çok azalan esnaf ise dertli... Esnaf, satışların çok az olmasından yakındı. 
ANCAK NİŞAN DÜĞÜN OLURSA SATIŞLARIMIZ ARTIYOR
Kuruyemiş fiyatlarının sürekli arttığını dile getiren bir esnaf, ''Yoğunluk çok az. Normalde burada adım atacak yer olmazdı. Vatandaşın alım gücü düşük olduğu için kuruyemiş satışlarımız düşük. Ancak nişan düğün olursa satışlarımız artıyor” dedi.
İNSANLARIN ALIM GÜCÜ YOK
İnsanların son ana kadar alışveriş yapmadığını söyleyen bir esnaf, ''İnsanların alım gücü yok. Son raddeye kadar idare ediyorlar. Örneğin, bir bardaktan çay içiyorlar. Bardağın yarısı kırılmış. O bardak tamamen kırılana kadar kullanmaya devam ediyor. Tamamı kırıldıktan sonra yenisini alıyor'' dedi. 
BUNUN SORUMLUSU, SUÇLUSU BİZ DEĞİLİZ
Konuya ilişkin bir lokantacı esnafı ise “İnsanlar lokantaya giderken düşünüyor. İnsanlar çorba içiyor, yemek yemiyor veya yemek yiyor, tatlı yemiyor. Az yemek az pilavla öğünü geçiriyor. Pahalılıktan dolayı dışarıda yemek yiyenlerin sayısı da azaldı. Bugün asgari ücret belli. Vatandaşın alım gücü ortada. Pahalılıktan dolayı, bazı üyelerimiz personel sayısını azaltmaya çalışıyor. ‘2 kişi az çalıştırsam benim kârıma’ diye düşünüyor. Bizim meslekte asgari ücretle de kimseyi çalıştıramazsınız. Garson bile günlük bin lira yevmiyeyle çalışıyor. Bunun sorumlusu, suçlusu biz değiliz. Üretimin olmadığı yerde, hep tüketim olsa ne olacak. Örneğin bizim lokantaya genellikle sadece memur kesimi gelirler. Buraya asgari ücretli bir çalışanın gelip yemek yemesi imkansız?” değerlendirmesinde bulundu.
İNSANLAR KENDİNİ ÖDÜLLENDİRECEK BİR YAŞAM TARZINA BÜTÇE AYIRAMIYOR
Vatandaşında esnafında her hafta gelen zamlardan bıktığını vurgulayan başka bir esnaf, "Vatandaş bize diyor ki her hafta mı zam geliyor. Evet, her hafta yeni zam geliyor. Bir memur 30-40 bin lira maaş alsın. Evi kira olsa, faturalar, çocuğun okul masrafı derken insanlar kendini ödüllendirecek bir yaşam tarzına bütçe ayıramıyor. Emekli maaşları çok düşük. Asgari ücret deseniz ona keza. İnsanlar zor geçiniyor bu durumda alışveriş yapmalarını bekleyemiyoruz. Pek tat yok. İnsanlar karşıdan bakıyorlar, alamadan gidiyorlar. Peynirin kilosu olmuş 400 lira, etin kilosu olmuş 600 lira. Çok zor ben sadece kendi açımdan bakmıyorum; emekliye de çalışana da bakıyorum gerçekten zor" şeklinde konuştu.