Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr.Bulut Ezer, sağlık sistemindeki yetersizliklerin sağlık çalışanlarına fatura edildiğini söyledi. Dr. Ezer'e göre, kentteki kamu hastaneleri hekim sıkıntısı yüzünden ancak yüzde 50 kapasiteyle hizmet verebiliyor.
YAN DAL HEKİMİ YOK DENECEK KADAR AZ
Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarının da bu yetersizliklerden kaynaklandığını vurgulayan Dr.Ezer, ciddi bir hekim sirkülasyonu yaşandığını, mecburi hizmeti bitenin kalmak istemediğini anlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hastane yöneticileri ellerindeki personelle kapasitelerinin ancak yüzde 50’si kadar hizmet verebildiklerini söylüyorlar. Çünkü yeterli sayıda yan dal hekimi yok.
Uzun bekleme sıraları nedeniyle hekimlerden randevu alınamıyor. Hastalar çevre illere gitmek zorunda kalıyorlar. Özel sağlık kurumları ciddi farklar alıyor. Bu da kamu hastanelerinde ciddi derecede yığılmaya sebep oluyor.
BİR HEKİM GÜNDE 100-150 ARASINDA HASTAYA BAKIYOR
Hekimler günde 100-150 hasta bakmak zorunda. Hasta-hekim ilişkisi sağlıklı bir şekilde kurulamıyor. Hekimler sıkışıklığı gidermek için olağanüstü çaba sarf ediyor. Tükenmiş olan sağlık çalışanları ister istemez geriliyor. Hastalar ayrı gergin. Böyle bir psikolojik ortamda sağlıklı hizmet verilebilir mi?
Bu konunun sadece bir yasayla çözülemeyeceğine inanıyoruz. Topyekun bir düzenleme ve sağlık kurumların güvenli hale getirilmesi lazım. Hasta belindeki silahla muayeneye geliyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor.
SAĞLIKTA ŞİDDET SADECE YASAYLA ÇÖZÜLEMEZ
Sağlıkta şiddet sözde katalog suçlara alındı. Yani şiddet uygulayan tutuklu yargılanacaktı. Fakat yasayı uygulayanlar kendi yorumlarını katarak serbest bırakıyorlar. Caydırıcı olamıyor. Cezasızlık şiddeti körüklüyor. Sağlıktaki şiddeti sadece yasayla çözemezsiniz. Hastanelerdeki yığılmanın önüne geçmek lazım. Bunun için sağlık sistemi basamaklandırılmalı. Popülist politikalar nedeniyle bu yapılmıyor.
Bazen kötü haber vermemiz gerekebiliyor. Elimizden geleni yapsak da hasta ölebilir. Ölüm hayatın rutininde var ama kötü haberi yakınlarına verirken çekiniyoruz. Güvenlik görevlisini, polisi de çağırıyoruz. ‘Yanımda dur’ diyoruz.
HASTA YAKINLARI YIĞILMAYI ARTTIRIYOR
Avrupanın her yerinde sağlık kurumuna sadece hasta gider. Burada aşiret kültürü var ve hasta yakını çok fazladır. Hastanelerde aynı anda 10-15 hasta yakını olabiliyor. Hastanın durumunu hepsine ayrı ayrı anlamamızı istiyorlar. Sağlık kurumunun içinin ferah olması ve hekimin hastasına rahat ulaşabilmesi lazım. Müdahalesine sürekli karışılıyor. Bazı hastalıklara bakmak için kişinin gözlemlenmesi gerekebiliyor. Sürekli bir şey yapmanıza gerek yok, sadece yatması gerekiyor hastanın. O sırada hasta yakını, ‘Bizim hastamıza kimse bakmıyor’ diyor. Sürekli hekim taciz ediliyor. Akrabalık ilişkileri önemli, değerli ama sağlık kurumlarının içinde o kadar kalabalık maalesef şiddeti de körüklüyor.
SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR
*Başından beri sağlıkta dönüşünüm, sağlıkta şiddeti körüklediğini söylüyoruz. Bakanlığın son verilerine göre, sağlık kurumlarına yılda 856 milyon başvuru yapılmış. Bu her bir vatandaşın yılda ortalama 10 kere sağlık kurumuna başvurması demek. Bazı vatandaşlar 20-30 kere başvuruyor ve bununla gururlanıyoruz. Bu da aynı hastanın sistem içinde sürekli dolanması, gereksiz yere ilaç almasına sebep oluyor.''
Yorumlar
Kalan Karakter: