Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Böleken, rahatsızlığı sırasında su dahi içemeyen Şehed Muhammed'e mide dokusundan yeni bir yemek borusu yaptıklarını, küçük Şehed'in bu sayede hayata tutunduğunu söyledi.
ÇOK ZORLU BİR TEDAVİ SÜRECİ GEÇİRDİ
Çocuk Cerrahisi, Göğüs Cerrahisi ve Genel Cerrahi Uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirilen ameliyat ve bir süre yatakta devam eden tedavinin ardından kısa bir açıklama yapan Prof. Dr. Boleken, yaşananları özetledi ve ailelere çağrıda bulundu:
“Yaklaşık iki yıl önce hastamız lavabo açıcı içmiş, bu madde yemek borusunda çok ciddi bir yanık oluşturmuştu. Uzun süre yoğun bakımda tedavi gördü, ardından aylarca yutma zorluğu nedeniyle ağızdan beslenemedi. Her ay özofagus (yemek borusu) genişletmeleri uyguladık. Ancak bu girişimler yanıt vermedi. Zamanla hastamız sadece karın duvarından mideye yerleştirilen bir tüp (gastrostomi) ile beslenebilir hale geldi. Bu çocuk, iki yıl boyunca su bile içemedi.
Son çare olarak mide dokusunu kullanarak yeni bir yemek borusu oluşturduk. Bu oldukça kompleks ve uzun süren bir ameliyattı. Ameliyat, çocuk cerrahisi, göğüs cerrahisi ve genel cerrahiden oluşan multidisipliner bir ekiple çalıştık. Göğüs Cerrahisinden Prof. Dr. Atalay Şahin, Genel Cerrahiden Prof. Dr. Faik Tatlı ve Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Fevzi Kahveci sürece kritik katkılar sundu. Anesteziden hemşirelere, yoğun bakım personelinden diyetisyenlere kadar büyük bir emek verildi. Bu başarı, tam anlamıyla ekip işidir.
AİLELER TEDBİRLİ OLSUN
Yıllardır aynı cümleyi kuruyoruz: Korozif madde içimi önlenebilir! Temizlik maddeleri kola ya da su şişesine konulmamalı. Orijinal ambalajlarında, çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edilmeli. Bu basit önlemler, çocukların hayatını kurtarabilir. Bu vakada bir hayatı kurtardık ama iki yıllık bir mücadele ile…”
TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan, sağlık ekibine teşekkür ederek şunları söyledi:
“Harran Üniversitesi Hastanesi, yalnızca bölgenin değil Türkiye'nin sağlık üssü olma yolunda ilerliyor. Bu tür vakalarda multidisipliner yaklaşım, bilgi ve tecrübemizle çocuklarımızın hayatlarına dokunmaya devam ediyoruz. Ancak bu olay bize bir kez daha gösterdi ki, çocuk sağlığında en güçlü tedavi; önlemedir. Bu konuda toplumsal farkındalık oluşturmak hepimizin görevi.”
Yorumlar
Kalan Karakter: