İnançların buluşma noktası: Mevlid-i Halil Camii
Balıklıgöl civarında yer alan Mevlid-i Halil Camii, farklı inançların izlerini taşıyan çok katmanlı tarihiyle dikkat çekiyor. Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan mağaranın yanında bulunan yapı, yüzyıllar boyunca tapınak, havra, kilise ve cami olarak kullanıldı.
Şanlıurfa’da Dergâh Platosu içerisinde, Balıklıgöl civarında yer alan Mevlid-i Halil Camii, sadece bir ibadet mekânı olmanın ötesinde, insanlık tarihinin farklı inanç dönemlerini bünyesinde barındıran önemli bir kültür mirası olarak öne çıkıyor. “Kutlu doğum” anlamına gelen mevlid kelimesinden adını alan cami, Hz. İbrahim Peygamber’in hemen yanı başındaki mağarada doğduğuna inanılması nedeniyle Mevlid-i Halil Camii olarak anılıyor.
Mevcut kaynaklara göre yapı, tarih boyunca beş büyük evreden geçerek günümüze ulaştı. İlk evrede, Seleukoslar Dönemi’nde aynı alana bir tapınak inşa edildiği biliniyor. Daha sonraki süreçte Yahudilik dönemine ait izler görülüyor ve bu dönemde alanda bir havranın varlığından söz ediliyor.
Hristiyanlığın ilk dönemlerinde ise mekânın işlevi yeniden değişiyor. MS 150 yılında, aynı alana Hıristiyanlar Kilisesi adıyla bir kilise inşa ediliyor. Bizans Dönemi’nde bu yapı Urfa Ayasofyası olarak anılmaya başlanıyor ve bölgenin önemli dini merkezlerinden biri haline geliyor.
Osmanlı hâkimiyetiyle birlikte yapı son büyük dönüşümünü yaşıyor. 1523 yılında Muhammed Salih Paşa tarafından aynı alana bir cami inşa ediliyor ve yapı Mevlid-i Halil Camii adıyla İslam dünyasında önemli bir ziyaret ve ibadet noktası haline geliyor.
Günümüzde Mevlid-i Halil Camii, Balıklıgöl ve çevresindeki kutsal mekânlarla birlikte hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Asırlar boyunca farklı inançlara ev sahipliği yapan bu yapı, Şanlıurfa’nın çok kültürlü ve çok inançlı tarihinin en somut örneklerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.
