Şanlıurfa’da yaklaşık 700 bin öğrenci karne alacak. Eğitim yılının sona erecek olması nedeniyle Coşkun, açıklama yaptı. Coşkun, şu şunları söyledi:”2022- 2023 eğitim-öğretim yılı sona ermiş bulunmaktadır. 50 binin üzerinde insanımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremler, eğitim-öğretime de büyük darbe vurmuştur. Eğitim çalışanları arasında yaşanan can kayıpları, yaralanmalar, psikolojik çöküş, konut ihtiyacı, hayat kalitesinin bozulması ve zorunlu yer değişikliği gibi etmenler, eğitim-öğretim üzerindeki olumsuz etkilerini hâlâ hissettirmektedir. Eğitim çalışanları her zaman olduğu gibi deprem sonrasında da fedakârlık ve adanmışlıkla eğitim-öğretimin eksikliklerini ve aksaklıklarını kapatmak için çaba sarf etmiştir.
Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri, eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardan kaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Sorumluluk sahipleri, eğitim çalışanlarının içinde yaşadığı durumun “mutsuz mecburlar” üretme potansiyeline sahip olduğunun farkına varmalı ve sorunlarına çözüm üretme, beklentilerini karşılama gayretinde olmalıdır.”
OLUMLU GELİŞMELER !
Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi, beklentileri karşılamaktan uzak olmakla birlikte Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi, kariyer basamaklarının ücret artışlarıyla birlikte yeniden hayata geçirilmesi, aday öğretmenliğin aday öğretmenlerde oluşturduğu gereksiz yük ve stresten arındırılarak yeniden tasarlanması, bu eğitim-öğretim yılında eğitim camiasının bir kısım sorunlarının nihai çözüme kavuşması anlamında olumlu gelişmelerdir.
Haklı taleplere duyarsızlık ve yanlış istihdam politikası, eğitimcilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, eğitimde verimliliği düşürmektedir. Öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılmaması, alan değişikliği, kariyer basamaklarında sınav ve uzun hizmet süreleri dayatması, öğretmen istihdamında güçlük çekilen bölgelerde görev yapanlara ilave teşviklerin verilmemesi, eğitim kurumu yöneticiliğinde özlük haklarını ve yetkileri geliştiren kariyer odaklı sürdürebilir bir sistemin halen hayata geçirilememesi, öğretmenleri şiddete karşı koruyacak bir yasal düzenlemenin çıkarılamaması, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanmamasının doğurduğu mağduriyetler, ücretli öğretmen istihdamı gibi sorunların çözümünde ivedi olarak adımlar atılmalı, daha nitelikli ve verimli bir eğitim sistemi kurulmalıdır.
EĞİTİM ÇALIŞANLARININ MALİ KAYIPLARI GİDERİLMELİDİR
Yüksek enflasyonist ortamın alım gücünü iyice düşürdüğü, kiraların insaf sınırlarını aştığı bir süreç kamu görevlilerinin hayatını zorlaştırmakta, sendikal mücadeleyi çetinleştirmektedir. Eğitim çalışanlarının ve kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıpları ve enflasyona yenilme riskini giderecek mahiyette iyileştirmeler yapılmalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki eksiklikler tamamlanmalıdır. Öğretmenlerimizin yer değişikliği talepleri karşılanmalıdır
Öğretmen atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerinde eğitim-öğretim faaliyetlerini sekteye uğratacak düzeydeki tasarım eksiklikleri, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamamasına, mağduriyetlerin yanı sıra çalışma barışının bozulmasına ve motivasyon kaybına neden olmaktadır. Dezavantajlı ve elverişsiz şartların hüküm sürdüğü yerleşim yerlerinde görev yapan eğitim çalışanlarına yönelik gönüllülüğü esas alacak tedbirlerin alınması, rasyonel atama ve yer değiştirme sistemlerinin kurulması, eğitimcilerin en büyük beklentilerindendir.
Şube müdürlerinin feryadı duyulmalı, sorunları bir an evvel çözülmelidir
Şube müdürü ve şefler başta olmak üzere, yönetim hizmetleri kadro grubuna, görev, yetki ve sorumluluklarının genişliğiyle uyumlu olmayan, yetersiz özlük hakları verilmiştir. Şube müdürleri ve şeflerin özlük hakları, sorumlulukları ekseninde iyileştirilmeli, rotasyondan kaynaklanan sorunlar çözülmeli.
DEPREMİN EĞİTİM SİSTEMİNDE AÇTIĞI YARALAR HIZLA SARILMALIDIR
Şubat 2023’te gerçekleşen depremler, yaygın bir yıkıma ve can kayıplarına yol açmasının yanında onarılması en zor hasarı eğitime vermiştir. Eğitim kurumlarının depremden etkilenme derecesi diğer yapılara nazaran daha düşük olsa da bir bütün olarak şehirlerin altyapısının ve fiziki kapasitelerinin yıkıma uğramış olması eğitim-öğretimi hâlâ sekteye uğratmaktadır. Eğitim çalışanları arasında yaşanan can kayıpları, yaralanmalar, psikolojik çöküş, konut ihtiyacı, hayat kalitesinin bozulması ve zorunlu yer değişikliği gibi etmenler, eğitim-öğretimin üzerinde olumsuz etkilerini hissettirmeye devam etmektedir.
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik son bulmalı, kadrolu istihdam esas alınmalı, kadroya geçiş düzenlemesinin belirsiz sonuçları ortadan kaldırılmalıdır
Diğer taraftan, 7433 sayılı Kanun kadro beklentilerini karşılamış olsa da kadroya geçirilen sözleşmeli öğretmenlerin yer değişikliği hakları konusundaki belirsizlik ve tedirginlik halen devam etmektedir.
KARİYER SİSTEMİ OLUŞTURULMALIDIR
Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla kariyer basamaklarının ilave mali haklarla birlikte yeniden hayat bulması öğretmenler arasında takdirle karşılanmış olsa da, uzman ve başöğretmenlik unvanı alabilmek için mesleki tecrübe ve çalışma yerine yazılı sınavın başat kıstas hâline getirilmesi ve sınava başvuru için 10 ve 20 yıl gibi uzun hizmet sürelerinin aranması başka bir mağduriyeti beraberinde getirmiştir.
EĞİTİM ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDETE SEYİRCİ KALINMAMALIDIR
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş ve ülkemizin geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır.
MÜLAKAT, KAMU VİCDANINI YARALAMAKTADIR
Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca birkaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Vicdanları yaralayan mülakat kaldırılmalı, alımlar KPSS puan üstünlüğüne dayalı olarak yapılmalıdır.
ÖĞRETMEN AÇIĞI KAPATILMALIDIR
Eğitimin niteliğinin artırılması ve okullar/bölgeler arasındaki nitelik farkının kapatılması, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta, yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamaktadır. Bu durum, ‘önce eğitim’ iradesiyle çelişmektedir. Öğretmen ataması, ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılmalı, öğretmen açığı sorunu tarih olmalıdır.
Hizmetli ve memurların hakları iyileştirilmelidir. Eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize verimli bir tatil dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyor; yeni eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, mevcut sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir kere daha çiziyoruz.”