Surlarının milattan sonra 9. yüzyılda Abbasiler döneminde yapıldığı tahmin edilen Urfa Kalesi'nde kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığının izin ve destekleriyle Prof. Dr. Gülriz Kozbe başkanlığında 5 yıldır sürüyor.
Tarihi Urfa Kalesinin gizemini fotoğraf sanatçısı Abdullah Elçi sosyal medya hesabında gündeme getirdi.
1860'larda batılı seyyahlar tarafından çizilmiş gravüre dikkat çeken Elçi, şu yorumu yaptı:
''Yanlız burada bir yanlışlık olmalı.
Niye?
Çünkü kalenin bu cephesinde kocaman bi kapının izi tozu bulunmuyor da ondan.
Yıkılmış olamaz mı?
Olabilir... Lakin hiç mi bir taşın parçası, izi falan olmaz....
Olması lazım.
Artık gravürü çizen ezbere mi çizmiş.... deymeyelim de...
Oraya çıkma zahmetinde bulunmamış ya da yasak olduğu için çıkmamış sanki anlatımlar üzerinden çizmiş.
Hani bu cepheden kalenin kapının olduğunu gösteren başka bir gravür, resim falana da yok ortalarda...
En azından ben rastlamış değilim tabi sizi bilmem.
Buradaki kapının gerçekte varolduğunu araştırmak için halıhazırda kazılar halen devam eden bu kısmında da kazılar yapılabilir, varsa kapısına ait kalıntılar emareler günyüzüne çıkarılabilir.
Hem burasının kapı olması için kalenin çıkışa uzanan bir yolunda olması lazım, seyyar köprünün ayaklarının olması lazım, o da yok!
Hemen yanıbaşında bir kalıntı mevcut bu yapıdada kullanılan bazı süslemeli taşların, alalede koyulduğu , oraya başka yerden getirilip monte edildiği çok bariz bir şekilde görülmektedir.
Burasının bir zamanlar Osrohene krallığını başkenti olan Edessanın krallık sarayına ait olduğunu söyleyenler vardır, günümüzde yıkılmış harebe haline gelmiş o yapının bir kalıntısı olduğu, kimilerine göre ise değirmen olduğu söylenmektedir.
Urfa kalesinin ne zaman yapıldığına dair her hangi bir kitabe olmamasına rağmen, kalenin helenistik dönemde yapıldığına dair bazı kayıtlar mevcut.
Kalenin üzerinde ki iki adet sütun ise M.S 242 yıllarda Osrohene krallığı döneminde dikilmiş.
Bu mancınık, dikme, leyli adına ne derseniz deyin, Hz. İbrahim peygamberin ateşe atılması ile ilişkilendirlmiş, her ne kadar böyle ilişkilendirilse de, bu bir yanılmadır ve doğru bir bilgi değildir.
Kale Haçlı seferleri döneminde yoğun bir şekilde muhassara edilmiş ve en sonunda Haçlılar tarafından alınmıştır.
Urfa Haçlı Kontluğu kurulmuş, bir müddet Şovelyalerin karargahı olarak da kullanılmıştır.
Kale şehri yüksek bir noktadan gören hakim bir tepe üzerine inşa edilmiştir.
Etrafı hendekle çevrili bir iç kale olma özelliğine sahiptir.
Kalenin güney tarafında kayaya hendek oyulup açılırken içersinde iki adet sutun bırakılmış, bu dikmeler üzerine seyyar köprüler kurularak, kaleden acil çıkışlarda kullanılmak için bırakılmıştır.
Bu sutünlar da son depremde kısmen zarar görmüş yer yer dökülmüştür.
Geçen yıllarda kalenin etrafını gezerken hendeklerin kayaları üzerinde bir kaç figur, yazıya benzeyen, farklı şekiller gördüm fotoğraflarını çektim.
Kale Eyübiler döneminde de çeşitli onarımlar görmüş, kalenin güneyinde metrelerce uzunluğunda kufi yazısı, o dönem aittir ve zamanla çoğu hendeğe düşmüş atılmış kırılmış çöp olmuştur.
Kalenin üzerinde farklı inançların figürlerinide yer yer görmek mümkündür.
Birkaç yıldır kalenin üzerinde kazılar yapılmakta ama kalenin tarihini gerilere götürecek, kayda değer ciddi manada herhangi bir belgeye, bulguya rastlanmadı şimdiye kadar.
Bu kadar kadim bir şehrin kalesinin çok çok eskilere dayanan bir tarihinin olması gerekmez mi?
Bundan daha doğal bir durum olamaz elbette belki kazılar devam edince yeni belge ve bulgulara rastlanır.
Son yıllarda kaleyi bir ağ gibi saran gecekondular kamulaştırılarak temizlenmiş kale tamamen ortaya çıkarılmıştır.
Kaleden Aynzeliha gölüne inilen bir tünel de birkaç yıl önce temizlenip hizmete girmiş o da depremden sonra ziyaretçilere kapatılmış.
Kazılar tamamlandıktan sonra buranında açılacağı aşikardır.''
İLK YAPILIŞIYLA İLGİLİ BULGULAR İKİ TABAKA AŞAĞIDA
Sanat Tarihçisi Cihat Kürkçüoğlu, Elçi'nin bu paylaşımını yorumlarken, Kalenin ilk yapılışı ile ilgili bulguların bir iki tabaka daha aşağıda bulunduğunu belirterek, ''Üst tabakalar kaldırılıp alt tabakaya ulaşıldığında daha net bilgiler edinilecektir. Kazı Başkanı Prof.Dr.Gülriz Kozbe hocamızın kazıları özveri ile devam ediyor. Batı cephede bir kapının olup olmadığı ise dediğiniz gibi kazılarla ya da ulaşılacak yeni belgelerle açıklığa kavuşacaktır.'' ifadelerini kullandı.
Zübeyde Yavuztürk
Turizm
Yayınlanma: 28 Ocak 2025 - 14:04
Güncelleme: 28 Ocak 2025 - 14:36
Urfa Kalesinin gizemi artıyor
Fotoğraf sanatçısı Abdullah Elçi, Urfa Kalesinin gizemli yönlerini sosyal medya hesabında yorumladı: ''Birkaç yıldır kalenin üzerinde kazılar yapılmakta ama kalenin tarihini gerilere götürecek, kayda değer ciddi manada herhangi bir belgeye, bulguya rastlanmadı şimdiye kadar''
Turizm
28 Ocak 2025 - 14:04
Güncelleme: 28 Ocak 2025 - 14:36