Tarihin sıfır noktasına doğru heyecan verici bir yolculuğa çıkıyoruz! Dünyanın en eski tapınağı olan Göbeklitepe, tarihi, hikayesi ve gizemleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Peki, sen de tüm dünyanın tarih anlayışını sarsan bu eşsiz mekan hakkında şok edici bilgiler öğrenmeye hazır mısın?
Göbeklitepe, Şanlıurfa il sınırları içinde bulunan ve insanlık tarihinin bilinen en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilen bir arkeolojik alandır. Yapılış amacı, nasıl inşa edildiği ve kimler tarafından yapıldığı hala tam olarak açıklanamamıştır. Ancak bu gizemli yapının, tarihöncesi dönemin en önemli kültürel ve dini merkezlerinden biri olduğu düşünülmektedir. Göbeklitepe, dünya tarihini değiştiren ve çok büyük bir öneme sahip bir arkeolojik alan olarak, özellikle insanlık tarihinin erken dönemleri hakkında verdiği bilgilerle dikkat çekiyor. Bu alanın önemini birkaç ana noktada özetleyebiliriz: Dünya'nın İlk Tapınak Kompleksi: Göbeklitepe, bilinen en eski tapınak kompleksi olarak kabul ediliyor. MÖ 9600–9500 civarına tarihleniyor, yani yazının, tarımın ve şehirleşmenin çok öncesine. İnsanlık tarihinin bu kadar erken dönemlerine ait devasa taş yapılar, o dönemdeki insanların sosyal ve kültürel gelişimlerini yeniden düşünmemize yol açtı. Avcı-toplayıcılar Tarafından İnşa Edildi: Göbeklitepe, avcı-toplayıcı topluluklar tarafından inşa edilmiş olmasıyla da dikkat çekiyor. O dönemde insanlar henüz tarım yapmıyorlardı ve büyük yerleşim alanları yoktu. Bu, tarihsel anlayışımızı alt üst eden bir durum. Çünkü genelde büyük yapılar ve toplumsal organizasyonlar, tarım devrimi ve yerleşik hayata geçişle birlikte başlatıldı düşünülüyordu. Ancak Göbeklitepe, bu süreçten önce bu tür kompleks yapıların yapılabileceğini gösteriyor. Göbeklitepe resmen ne zaman keşfedildi? Her ne kadar yüzey araştırması 1963 yılında yapılmış olsa da Göbeklitepe, Alman arkeolog Klaus Schmidt tarafından 1994 yılında resmi olarak keşfedilmiştir. 1994 yılındaki çalışmalardan önce 1983 yılında ise bölgedeki tarla sahibi çiftçi Mahmut Kılınç’ın tarlasını sürerken bir taşa denk gelmesi ve bu taşı Şanlıurfa Müzesi’ne götürmesi de önemli bilgiler arasında. Ancak müze yetkililerin bu taşın önemini ve tarihi yerini tam olarak kavrayamaması çalışmaları hızlandıramamış.Neredeyse 11 yıl sonraki 1994 yılındaki çalışma esnasında Göbeklitepe’nin gerçek önemi keşfedilmiştir. Totalde 15 metre yüksekliğinde 300 metre çapa sahip bir alanı kapsadığı belirlenmiştir. 20 farklı daire içinde 200’den fazla sütun bulunur. Bu sütunların her biri 6 metre yüksekliğinde ve yaklaşık olarak 10 ton ağırlığındadır.Baraj Gazetesi